Mesajı Gönderen: Armandez:cLink:1750507 Hadi ben güldüreyim sizi biraz. Hepimizin ihtiyacı var ne de olsa. Benim hanım eşine az rastlanır cinsinden bir hatun olur. Eskilerin nevi şahsına münhasır dediklerinden. Macerası da boldur. 1993 yılındaydık. Uzunca bir dönem kullandığım Ford Taunus arabamı bir beyaz Saab ile değiştirmiştim. Daha birkaç gün olmuştu herhalde bir gece dışarı çıktık bir yerlere gezmeye gitmeye. Ben hernekadar kredi kartı filan gibi zımbırtıları bol kullanırsam da yanımda nakit para az oldumu pimpiriklenirim. Gecenin bir yarısında tam Sahray-ı Cedit meydanındaki İş Bankasının önünde durdum. Herhalde yemeğe çıkıyorduk ve biraz da geç kalmıştık. Hanıma‚ Bankamatiği gösterip‚ şurdan biraz para çeksene dedim. Homurdana homurdana indi. Benim bankamatik kartım olsa sen in diyecek de nakit para hazinemiz tamamen onun tekelinde. Hanımın genel kıyafet yönergesi abiye üzerine düzenlenmiştir. Tabi bu düzenlemeyi yapan da bizzat kendisi. O gece de hatırladığım hafiften bir süslü kokoş mertebesine ulaşmış olduğu. O yüzden gece vakti yanlış anlaşılıp da uygunsuz teklifler almasın diye gözucu ile takipteyim. Allahtan bir dakika sonra önümüze yanaşan beyaz bir Tempradan hanım hanımcık bir bayan inip o da Bankamatiğe gitti de telaşım azaldı. O da geçti bizimkinin arkasına sıra beklemeye başladı. Bizimkinin bir huyu vardır. Şu kollu kumar makinalarında bile diyelim bir çekişte 20 jeton kazandı ise neme lazım diye biraz bekleyip birkaç da tokat atar makinaya. Belki bir 5 tane daha avantadan verir diye. Bankamatikten de parayı çekip‚ nerde bu paranın faizi diyerekten‚ makinaya hor davranmaya başladı. Alamayınca da sinirlenip söylene söylene arabaya doğru yürümeye başladı. Ben tabii ilk hücumu karşılamak üzere teyakkuz durumuna geçip hafif siper aldım. Gözucu ile düşmanın atış menziline girmesini izliyorum. Yanaştı yanaştı ama birdenbire rota değiştirdi. Söylene söylene önümdeki Tempraya yürümeye başladı. İlk önce adama niye bu kadar yakın durdun filan gibi kızıp benimde ilk hücumu savuşturmamı sağlayacak diye bir sevinç dalgası kapladı içimi ancak yürüyüş stili bana arabaları karıştırdığını anlatıyordu. Uyarayım diye korka korka kornaya bir dokundum. Kafasını kaldırıp kötü kötü baktı ve hedefine kararlı adımlarla yürümeye devam etti. Kornaya bir kez daha bastım. Bu sefer ne söylediğini anlamak için dudak okuma uzmanı olmak yetmez aynı zamanda küfür kapasitesinin de yüksek olması gerekirdi. Gene aldırmadı ve öndeki arabanın sağ kapısını hızla açıp kendini içeri attı. Benim şaşkın bakışlarım arasında sokak lambasının ışığında kocaman ve kel kafası parıl parıl parlayan adama dönüp söylendiğini gördüm. Bundan sonrasını onun ağzından aktarmam lazım. - Tamam aldım parayı. Hadi yürü. - ???? - Yürüsene be!! Baksana arkadaki p.şta yiyecek sanki. Korna çalıp durdu p...nk ben arabaya binene kadar. - ???? - Bak hala çalıyor p.şt. Dur bak ben ne yapacam ona. - ???? - Yürüsene be ne duruyorsun!! Bak selektörde yapıyor. Kavga mı çıkartacan elin i.nesiyle. Yürü hadi. Adam korka korka arabayı çalıştırıp vitese geçirip hareket ettirince ben ne oluyor yahu diye arabamla önlerine geçtim. Ben geçerken dudak hareketlerinden durumun hiç de iç açıcı olmadığını ayan beyan belli ediyordu hanım. - Bak p.şta geçerken bile bakıyor bana. - ???? - Nasıl açılıyordu bu arabanın camı sıçayım bi çarkına da görsün. - Şuradan hanımefendi. - Aaaaaaa sen kimsin be? Nihayet gördü herifi. - Ne işin var senin bizim arabada? - Ama hanımefendi bu araba benim vallahi. - Neee. Kocam nerde peki? - Bilmemki hanımefendi şu korna çalan p.şt kocanız olmasın. - Dur. Dur şurda be. İnecem ben. - Hanımefendi zaten duruyorum. İndi arabadan. Ben artık başıma ne geleceğini filan umursamadan yerlere yatıyorum kahkahadan. Tam o sırada adamın karısı geldi ve arabalarından süslü püslü bir kadının fiyatta anlaşamamış bir tarzda inip kapıyı hızla çarptığını gördü. Adamın yerinde olmak istemezdim doğrusu. Yanarım yanarım güzelim Saabımı bir Tempra ile ve de lepiska saçlı kocasını da bir kelle karıştırdığına yanarım. |